Tango, aÅŸkı, tutkuyu, zerafeti, estetik güzelliÄŸi simgeleyen bir dans türüdür. Tango dansının memleketi Arjantin'dir. Bu muhteÅŸem dansı tanımadan önce, memleketi olan Arjantin hakkında kısaca bilgiler paylaÅŸalım.
Arjantin, güney Amerika kıtasında yer alır. Kelime anlamı latinceden gelir ve gümüÅŸ anlamındadır. Arjantin, gümüÅŸ elementi bakımından çok zengin bir ülke olduÄŸu için, ismini de buradan almıştır. 1900'lü yılların baÅŸlarında, dünyanın en zengin ülkelerinden biri iken, son yıllarda gerilemiÅŸtir. Resmi dili Ä°spanyolca olmasına raÄŸmen, son yüzyıl içerisinde, genç nüfus Ä°ngilizce konuÅŸmayı tercih etmektedir.
Tango dansının vücut bulduÄŸu ÅŸehir, Arjantin'in baÅŸkenti olan Buenos Aires'tir. Tango ismini, Afrika'da "tam tam" adı verilen çalgının çıkarttığı "tan - go - tan - go" sesinden almıştır. Tango, Arjantin'in genel evlerinde keÅŸfedilmiÅŸ önce ülke içerisinde, daha sonra dünyaya yayılmıştır. Tango'nun diÄŸer ülkelere yayılması 1800'lü yıllarda ekonomik sıkıntılar yüzünden göçlerle baÅŸlamıştır. DiÄŸer ülkelere göç eden genel ev çalışanları, gittikleri ülkelerde geçim sıkıntısıyla, ülkenin gelir kaynağı haline gelmiÅŸtir. Genel evlerde eÄŸlenmek adına, müzik ile vücut dilinin bir araya gelmesiyle oluÅŸan dansdır.
Arjantin'de "Compadre" adı verilen kabadayılar, bu iÅŸçi kadınların dansı için dövüÅŸür ve dövüÅŸü kazanan, en iyi dans edenle, ÅŸarap eÅŸliÄŸinde sabaha kadar eÄŸlenirlermiÅŸ. Böylelikle, alt tabaka dansı olan Tango, üst tabakalara ulaÅŸmıştır.
20. yüzyılda Fransa, bu dansa diÄŸer ülkelerden daha fazla ilgi gösterip, dansı ülkelerine getirmiÅŸlerdir. Arjantin'in en ünlü Tango dansçıları Fransa'ya getirilerek, burada Tango dansına olan ilgiyi, düzenledikleri Tango kursları ile en üst düzeye ulaÅŸtırmışlardır. Tabi ki bu üst tabakanın bu dansa olan ilgisinin artması ve kabul görmesini saÄŸlamak için, 1917 yılında Carlos Gardel smokin giyinmiÅŸ, erotik sözleri ve hareketlerinden arındırarak, iyice önem kazanmasına zemin hazırlamıştır. Böylelikle Tango dansı, fahiÅŸe dansı olmaktan çıkıp, zenginlerin ve sosyetiklerin ilgi odağı haline gelmiÅŸtir ve ün kazanmıştır.
Ä°lk baÅŸlarda erotizmi, argoyu, varoÅŸları anlatan bu dans 1940 yılından sonra, gerek kıyafet bakımından, gerekse dans figürleri bakımından yumuÅŸatılarak "Salon Tangosu" halini almıştır.
Tango dansı, çiftlerin iç güdüsel hareketlerine izin veren, müziÄŸin ritmi ve aÅŸkın heyecanıyla akıp giden bir danstır. Bu kadar doÄŸaçlamaya izin veren bir dans türü olsa da, sosyetenin ve dünyanın ilgi odağındaki dans olmasından dolayı, kendi içinde stiller oluÅŸturmak zorunda kalmıştır.
Salon tarzı Tango'da, hareketler tamamen doÄŸallıktan ve rahatlıktan yana olurken, Milanguero tarzı Tango'da çiftler birbirine çok yakın ve hareketleri ağır olmalıdır. Åžov tarzı Tango'da ise hareketler fantazik ve erotiktir. Tango, dansçıların kendilerine has teknikler geliÅŸtirmesine izin vermiÅŸtir. Her ülkede her dansçının kendine özgü dans figürleri vardır.
1800'lü yıllarda genel ev iÅŸçilerinin, müÅŸterilerin gönlünü eylemek üzere yapılan figürler, zaman içerisinde dans haline gelerek, günümüzün en popüler danslarından biri olmuÅŸtur.