Ban otu (banotu olarak da kullanılır), çok eski zamanlardan beri bilinmektedir. Ban otu özellikle diÅŸ aÄŸrılarını dindirici olarak Babilliler tarafından kullanılmıştır. Aynı zamanda Papyrus Ebers (MÖ 1550), daha sonraları Hipokrates, Dioskuris Theophrast, Galenos'ta bu bitkiden bahsetmiÅŸtir.
Ban otu Avrupa'nın tamamında, kuzey ve batı Asya, kuzey Afrika, kuzey Amerika ve Avusturalya'da yaygın olarak yetiÅŸmektedir.Avrupa ve Türkiye'de özellikle viraniklerde, yol ve tarla kenarlarında yaygın olarak yetiÅŸir. Ülkemizde 6 Banotu türü yetiÅŸmektedir. Türlerinin hepsi alkoit taşıdığından zehirlidir.
En önemli faydası kuvvetli bir sinir yatıştırıcısı olarak kullanılmasıdır. SakinleÅŸtirme etkisi oldukça yüksektir. AÄŸrı kesici olarakta kullanılır. Zehirli alkoitler taşıdığı için dahilen kullanımda hekim kontrolü gerekebilir. AÄŸrı kesici olarak aÄŸrıyan yere sürme ÅŸeklinde kullanılır.
Nefes darlığına karşı;kurutulmuÅŸ yaprak tütününe karıştırılarak sigara gibi içilir. Toksik etkisi vardır. DoÄŸu Anadolu Bölgesi'nde, bu bitkinin tohum veya köklerinin yenmesi sonucu özellikle çoçuklarda ve yeni doÄŸan bebeklerde zehirlenmeler görülür. Zehirlenme; baÅŸ dönmesi ve göz bebeklerinin büyümesi ÅŸeklinde kendini gösterir. Bu bitkinin çok fazla yararı varsa da bir o kadar zararıda vardır, dikkat edilmelidir.